İslam hukuku açısından nehyin fesâda delâleti önemli bir husustur. Zira “murad-ı ilahîyi” kendine esas alan Müslüman için bir şeyin helal ve haram olması bu olgu ile alakalıdır. “Asleyn” denilen Usûlü’l-Fıkh ve Usûlü’d-Din fikri nazariyatı çerçeveleyen bir işlemle Müslümanlara bir ufuk çizmektedir. Hukuk terminolojisi bağlamında İslam dininin ana kaynağı olan kitap ve sünnette geçen nehiy ifadeleri bir işten kaçınmayı ifade etmekte, fesat ise bir ibadetin ya da bir hukukî işlemin sıfat ve şartlarındaki bir bozukluk ya da eksikliği nedeniyle hükümsüz sayılmasını gerektirmektedir. Bu iki kavram arasındaki benzerlik ve farklar İslam bilginleri tarafından ele alınarak uzun tartışmalara sebep olmuş, özellikle İslam hukukçuları tarafından çokça gündem olmuş kavramlar arasında yer almışlardır. Emir, nehiy, fesat, butlan ve sıhhat konularının oldukça işlevsel oldukları kelam ve fıkıh usûlü tarafından derin bir felsefi tartışmayla sentezlenmeye ihtiyaç duyduğu düşüncesi ile bu çalışmamızda İslam hukuku açısından nehyin fesada delaleti konusunu ele alarak irdelemeye çalıştık. Bir şeyde var olan mahiyetin aslen, vasfen veya hem aslen hem de vasfen olma olgusunu ele alarak nehye muhatap olmasını ve nehiy ifadesinin hükmünü mezhepler arasındaki fikri gerekçeleriyle birlikte ortaya koyduk. Çalışmamızı yaparken İslam hukuk metodolojisi perspektifinden nitel yöntemin metin analizi usulünü kullanarak konuyu irdeledik.