Tarihi kentlerde tasarlanacak olan yeni yapıların tasarım özellikleri günümüzde detaylı olarak tartışılmakta ve çeşitli kurallar belirlenmeye çalışılmaktadır. Eski bir kentte tasarlanacak yeni, eskiye benzemeli mi, ne kadar benzemeli, çağın özelliklerini mi yansıtmali, gibi sorular cevaplanmaya çalışılmaktadır. Konunun tartışma yaratmasının en temel sebebi tarihi kentleri korumanın yeni ile ilişkisinde tarihi kentlerin zarar görmesinden duyulan endişedir. Özellikle somut kültürel miras kavramı ve bu mirasın tüm kültürlerin ortak mirası olduğu düşüncelerinin gelişmesi ile birlikte tarihi kentlerde tasarlanacak yeni yapılara ilişkin ortak kararların oluşturulması söz konusu olmaya başlamıştır. Aynı zamanda tarihin tanığı olan eski yapıların yanında, yakınında tasarlanacak yeni yapıların da kaliteli bir mimarlığı yansıtması beklenmektedir. Özellikle tarihi yapıların taklit edilmesinin tarihe bir saygısızlık olarak algılanması düşüncesinin gelişmesi ile birlikte yeni yapının tarihi çevreye zarar vermeden, çağdaş özellikler ile tasarlanmasının sınırlarının belirlenmesi önem kazanmıştır. Bu çalışmanın amacı bu sınırların belirlenmesi ve belirlenen sınırlar ile çeşitli detaylı düzenlemeler için bir kılavuz oluşturmak amaçlanmıştır. Bu sınırların oluşturulması için güncel yaklaşımlar, ICOMOS ve UNESCO tarafından oluşturulan Uluslar arası ve ulusal tüzük, anlaşma, karar, tebliğ ve tavsiye kararları üzerine analitik bir değerlendirme yapılmıştır. Değerlendirme esnasında belirlenen ölçütler doğrultusunda bir matris oluşturulmuştur. Bu matris doğrultusunda yaygın yaklaşımlar, hangi kavramlara önem ve öncelik verildiği saptanmıştır. Saptanan verilerin detaylandırılması ile yapılacak olan çalışma ve düzenlemelere öncülük oluşturması amacı ile bir kılavuz haline getirilmiştir.