1963 yılında Ankara Antlaşması ile başlayan Türkiye’nin Avrupa Birliği serüveni, son yıllarda bir hayli düşük bir ivme ile devam etmektedir. “Arap Baharı” ile yaşanan süreçte Türkiye ile bazı Avrupa ülkelerinin olaylara yaklaşımlarının farklılaşması ve siyasi görüş ayrılıklarının ön plana çıkması, taraflar arasında inişli çıkışlı bir ilişki sarmalına yol açmıştır. 2015’ten sonra ise yine Arap Baharı’nın bir getirisi olan “Suriye iç savaşı” ve “mülteci sorunu” konusunda başlayan anlaşmazlıklar, Türkiye’nin “terörle mücadele kanunu”, sınır ötesi operasyonlar” ve Doğu Akdeniz krizi” gibi hususlar sebebiyle daha gerilimli bir boyuta ulaşmıştır. Tarafların uluslararası arenada birbirine karşı verdiği demeçlerin zaman zaman tehdit boyutuna varması, sorunları daha içinden çıkılmaz bir hale sokmakta, “güvenlik” gerekçeleri öne sürülerek taviz verilmeyen tartışmalı alanlar açmaktadır. Bu çalışmada, Türk dış politikasının son 5 yılda AB ile ilişkilerinin iskeletini oluşturan ihtilaflı alanlar analiz edilecektir.