DAHA ETKİLİ YABANCI DİL EGİTİMİ İÇİN GEÇMİŞ DİLBİLGİSİ VE KELİME ÖĞRETİM UYGULAMALARI ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER
DOI:
https://doi.org/10.31567/ssd.1026Anahtar Kelimeler:
Yabancı Dil Eğitimi, sözcük-dilbilgisi, dilbilgisi öğretimi, sözcük öğretimiÖzet
Dilbilgisi bir zamanlar dil eğitiminin özü olarak düşünüldüğünden yabancı dil öğretmenleri,
öğrencilerinin İngilizce’yi doğru bir şekilde öğrenmelerine olanak sağlamak amacı ile derslerininin
büyük bir bölümünü dilbilgisi kurallarını öğretmeye ayırıyorlardı. Zaman içerisinde dil derslerinde
dilbilgisi kurallarının vurgulanması tepkilere neden olmaya başladı. Yabancı dil derslerinde
dilbilgisi kurallarının ön planda olmasına ilk tepki bağlamın, zihnin veya algının dil eğitiminde daha
önemli olduğunu iddia eden metin dilbilimcilerinden geldi. Metin dilbilimcilerinin eleştirilerini
takiben derlem çalışmaları yürüten dil araştırmacıları büyük boyutlu derlem analiz sonuçlarına
dikkat çekerek, bugün halen devam etmekte olan ‘dilbilgisi mi yoksa kelime öğretimi mi?’
tartışmalarına ön ayak oldular. Bu çalışma, yabancı dil eğitim-öğretim uygulamalarının tarihsel
süreçlerini değerlendirerek bu iki karşıt görüşü incelemektedir. Bu bağlamda dilbilgisi öğrenmek
kelime öğrenmekten veya kelime öğretimi dilbilgisinden daha önemlidir gibi ikilemlerle ilgili farklı
görüşleri paylaşan bu değerlendirme çalışması dil eğitiminde dilbilgisi ve sözcük öğretiminin eşit
öneme sahip olması gerektiğini yabancı dil eğitimdeki gelişmeler ışığında açıklamakta ve
‘lexicogrammar’ diye literature geçmiş dilbilgisi ve sözcük öğreniminin harmanlaşmış olduğu
uygulamaların bilimsel verilere dayanarak bütünsel yaklaşımlarla yürürlüğe konmasının artık
günümüzde çağdaş dil eğitiminin bir gereği olduğunu tartışmaktadır.