İSLÂM HUKUKUNDA BOZGUNCULUK SUÇU VE CEZASI
DOI:
https://doi.org/10.31567/ssd.1157Anahtar Kelimeler:
Hukuk, Suç, Ceza, Ta‘zîr, BozgunculukÖzet
İslâm hukukunda suç ve cezalar “ukûbât” başlığı altında kısas, had ve ta‘zîr olmak üzere üç grupta
ele alınmaktadır. İslâm hukukunun temel kaynakları olan Kur’an ve sünnette belirlenen suç ve
cezalar kısas ve had olarak adlandırılmaktadır. Bunların dışında kalan suç ve cezaları belirleme
yetkisi siyasi otorite ve hâkimlerin takdirine bırakılmıştır. İslâm ceza hukukunda oldukça geniş bir
yer tutan bu alan ta‘zîr suç ve cezaları olarak isimlendirilmektedir. Bu makale terör suçunu
düzenleyen Mâide sûresi 33. âyeti etrafındaki tartışmaları konu edinmektedir. Âyette geçen
“bozgunculuk” ifadesinden hareketle “fesad” ile “zulüm” kavramlarının anlam ve cezaların
farklılaşmasındaki etkisi üzerinde durulmaktadır. Hukukçuların çoğunluğu terör suçlarında
öngörülen ölüm cezasının sadece öldürenler hakkında olduğu kanaatindedir. Bununla birlikte ta‘zîr
suçları bağlamında bozgunculuğun bir suç olarak kabul edildiği ve tarihi süreç içerisinde “sâ‘î bi’lfesâd” suçlamasıyla birçok eylemin ölüm cezasına kadar uzanan cezai takibe uğradığı bir gerçektir.
Ta‘zîr konusunda siyasi otoriteye tanınan geniş takdir yetkisi çerçevesinde “bozgunculuk”
suçlaması ile çok sayıda mağduriyetin oluştuğu bilinmektedir. Geçmişte olduğu gibi bugün ve
gelecekte sınırları hukuki olarak tam anlamıyla çizilmeyen “bozgunculuk” suçlamasının yeni
mağduriyetler oluşturmada önemli bir potansiyel barındırdığını söylemek mümkündür