Yapay zekânın, gelecekte üretim ve tüketimin yapısını tümüyle değiştireceği beklenmektedir. Bu bakış açısından ekonomik yapay zekânın ekonomik ilişkileri yeniden tanımlayacağını da söylemek mümkündür. Bu bağlamda çalışma Türkiye’de yapay zekâ teknolojisine ilişkin açıklanan ‘’Yapay Zekâ Stratejisi Raporu 2021-2025’’ strateji belgesini incelemek ve yapay zekâ alanına ilişkin kurumsal bakış açısını değerlendirmek üzerine kurgulanmıştır. Çalışmada belgede yer alan öncelikli alanlara ilişkin yapılan politika önermeleri eleştirel bir gözle incelenmiş ve olası politika önermeleri yapılmıştır. Bu incelemeler sonucunda üretimin gelecek 100 yılının yapay zekâ üzerinden şekilleneceği, bu bağlamda ülkemizin bu sürecin dışında kalmaması, süreci yönetmesi ve adapte olmasının son derece önemli olduğu ortaya konmuştur. Bu bağlamda Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi Raporunun çizmiş olduğu çerçeve son derece değerlidir. Strateji belgesinin temel hedeflerini gerçekleştirmesi halinde, yapay zekâ ağına dahil olacağımız ve yapay zeka ile üretim sürecini gerçekleştirebileceğimiz, eğitim altyapımızı yeni üretim yöntemlerine adapte edebileceğimiz, alanda uzman yetiştirebileceğimizi ve iş dünyasını yapay zeka ile uyumlu hale getireceğimizi söylemek mümkündür.