SUSKUNLUK SARMALI KURAMI: SOSYAL MEDYA ÖZELİNDE MEDYADA SUSKUNLUK SARMALININ İŞLEYİŞİ
DOI:
https://doi.org/10.31567/ssd.735Anahtar Kelimeler:
Suskunluk Sarmalı, Medya, Sosyal MedyaÖzet
Ana akım medya araştırmaları içerisinde 1960’lı yıllardan sonra gerçekleştirilen çalışmalarda ele
alınan suskunluk sarmalı kuramı, bireylerin görüş ve tutumlarının çevredeki egemen düşünce
ikliminden etkilendiği varsayımına dayanmaktadır. Söz konusu kurama göre toplumda çoğunluk
tarafından benimsenin inanç ve değerlerin dışına çıkan bireyler izolasyon korkusuyla görüşlerini
ifade etme noktasında çekimser kalmakta, sonuçta sessiz kalmayı tercih etmektedirler. Bireylerin
tutum ve düşüncelerinin şekillenmesinde yeni medya başta olmak üzere kitle iletişim araçları büyük
rol oynamaktadır. İletişim teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak gündeme gelen sosyal medya
platformları, toplum yapısında önemli dönüşümlere yol açmaktadır. Sanal platformlar, gerçek
yaşamlarında suskunluğa bürünen bireyler için bir nevi panzehir olarak işlev görmektedir.
Suskunluk sarmalının kırılması noktasında sosyal medyanın ne ölçüde başarılı olduğu çeşitli
araştırmalara konu olmuştur. Çevrimiçi ortamlarda izlendiğinin ve gerçekleştirdiği her eylemin iz
bıraktığının farkında olan bireylerin sanal platformlarda da özgür davranamadıkları görülmektedir.
Bu bağlamda sosyal medyanın toplumda kabul görmeyen fikirlerin özgürce ifade edilebildiği yeni
bir alan olma idealinden uzaklaştığı söylenebilir. Sosyal medya platformlarında da etkisini gösteren
gözetim olgusu, insanları baskılayıp, onları sınırlandırmaya çalışırken, bu durum sosyal medyanın
vadettiği özgürleşmenin ne kadar gerçekleştiği noktasında tartışmaları beraberinde getirmektedir.
Söz konusu çalışmada sosyal medya özelinde medyada suskunluk karmalı kuramının nasıl işlediği
kuramsal olarak ele alınmaktadır.