KASABAYA BİR YABANCI GELİR ve HER ŞEY DEĞİŞİR: HATIRLANINCA VAR OLAN HİKAYELER
DOI:
https://doi.org/10.31567/ssd.843Anahtar Kelimeler:
Yabancı, film, geçmiş, rutin, gündelik hayat, değişimÖzet
Gündelik hayatın dışında farklı evrenler yaratma özelliğine sahip sinema sanatı yarattığı evrenler
içinde birbirine benzeyen ve birbirinden tamamen farklı karakterler de yaratmaktadır. Senaryonun
ana unsurlarından biri olan ve seyir keyfini artıran çatışma çoğu zaman bu karakterler arasında ya
da bu karakterler aracılığı ile ortaya çıkmaktadır. Söz konusu çatışmanın başlangıç noktası kimi
zaman kasabaya gelen yabancıdır. Georg Simmel’e göre yabancı genel tanımı ile buralı olmayan
anlamında bugün gelip yarın gidecek olan değildir. Daha öteye gidemeyecek, gelip kalandır.
Geldiği bölgede yaşananları nesnel bir bakış açısı ile değerlendirir ve görüşünü ortaya koyar.
Görüşünü ortaya koyarken bölgenin gelenek ve göreneklerinden, alışkanlıklarından ve dini
yaklaşımından etkilenmez. Böylelikle en tarafsız bakış açısını dile getirmiş olur. Bölge halkı başka
bir yerden gelen bu yabancıya her ne kadar ön yargı ile yaklaşsa da zamanla alışır ve en
yakınlarından bile gizlediği konuları onunla paylaşır. Eş deyişle yabancı geldiği bölgedeki
insanlarla etkileşime geçmektedir. Söz konusu bu etkileşimin seyri ve sonuçları çalışma boyunca
Hatırlanınca Var Olan Hikayeler (Julia Murat,2011) filminden örneklerle analiz edilecektir. Filmde
herkesin belirli sorumluluklarının olduğu kasabada gündelik hayat her gün değişmeyen bir biçimde
tekrar ederken, Rita’nın kasabaya gelmesi ile kasabanın yaşamı pek çok açıdan değişir. Georg
Simmel’in analizi ile “yabancı” olan karakterin özellikleri ve geldiği yerde yaşanan değişimler film
boyunca görülmektedir