COVID-19 SONRASI DEĞİŞEN DÜNYA DÜZENİ
DOI:
https://doi.org/10.31567/ssd.273Anahtar Kelimeler:
Covid-19, Küreselleşme, Güvenlik, Kriz yönetimi, Yeni düzenÖzet
Çin’de ortaya çıkarak kısa sürede dünyayı saran Covid-19, günümüzde toplum sağlığını ciddi
ölçüde tehdit eden bir hâl almıştır. Hayatın normale dönüşünü sağlamak için bireysel tedbirlerle
birlikte hükümetlere ve uluslararası kuruluşlara ciddi sorumluluk düşmektedir. Salgın pek çok
alanda etkisi uzun yıllar hissedilebilecek bir dönüşüme yol açma potansiyeli taşıdığından, küresel
siyaset üzerindeki etkisi de kaçınılmaz olacaktır. Yıllardır süregelen liberal dünya düzeninin
getirdiği “bireysel özgürlük” kavramı, küresel salgın nedeniyle devletlerin birçok alana müdahalesi
neticesinde yerini “güçlü devlet” kavramına bırakmıştır.
İçinde bulunduğumuz süreçte pandemi büyük bir tehdit oluşturduğundan, uluslararası güvenlik
sorunu haline gelmiştir. Küresel iş birliğinin etkin olamaması, Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa
Birliği gibi uluslararası kuruluşların kendilerinden beklenen rolleri yerine getirememesi, çok
kutuplu sistemin süper gücü olarak nitelendirilen Trump yönetimindeki ABD’nin içe dönük
politikaları devletleri yalnızlığa itmekte ve tek başına mücadeleyi ön plana çıkartarak
devletlerarasında rekabet ve çatışma ortamına da zemin hazırlamaktadır. Çin’in ülke içerisindeki
salgını sınırlamada diğer ülkelere nazaran daha başarılı görülmesi “Otoriter rejimler yükselebilir
mi?” sorusunu beraberinde getirse de, demokratik ülkelerin koronavirüsle mücadelesi
incelendiğinde asıl meselenin “yönetebilirlik” olduğu görülmektedir.
Devletlerin koronavirüsle mücadele performansını etkileyen önemli hususlardan birisi, kriz
yönetimini etkili şekilde sürdürebilme potansiyelidir. Bu husus, hükümetlerin halk nezdinde
meşruiyetini sağlamanın yanı sıra, uluslararası toplumda da güç unsurunun belirleyicisi haline
gelmiştir. Krizi etkili yönetemeyen hükümetlerin salgın ile mücadele sürecinde uluslararası arenada
diplomasi ve uzlaşıyı geri plana atarak daha saldırgan bir tutum izlediği görülmektedir. Virüsün halihazırda etkilemekte olduğu birçok ülke gıda güvenliği, sağlık sistemi yatırımları, dijital
güvenlik, sınır problemleri, ekonomik problemler gibi alanlarda mücadele vermekte ve “yeni
düzen” içerisinde uygulanabilir politikalar geliştirmeye çalışmaktalar.
Bilindiği üzere 1990’ların başından itibaren etkisini göstermeye başlayan küreselleşmeyle birlikte
sınırların esnek hale geldiği, bireylerin, sermaye ve hizmetlerin serbestçe yer değiştirdiği bir dünya
düzenine geçilmişti. Covid-19 pandemisi ile küreselleşmenin ortaya çıkardığı sorunlara bir yenisi
daha eklenmiş ve küresel çözüm üretme konusunda devlet ve örgütlerin çabası sorgulanmaya
başlanmıştır.
Bu çalışmada Covid-19’un ülkelerin iç ve dış ilişkilerine, yönetim anlayışına ve ülkelerin karşılıklı
tutumlarına etkisi incelenecektir