TÜRKİYE’NİN 1930’LAR BLOK VE PAKT POLİTİKALARI BAĞLAMINDA AYASOFYA’NIN MÜZEYE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ
DOI:
https://doi.org/10.31567/ssd.323Anahtar Kelimeler:
Ayasofya, Türk dış politikası, konjonktür, blok politikası, pakt politikasıÖzet
Ayasofya, günümüze kadar kilise, cami, müze sonra tekrar camii statülerine sahip olan İslam ve
Hristiyanlık inançlarının abidevi yapılarından biridir. 1453 yılında İstanbul’un fethinden sonra
kiliseden camiiye dönüştürülmüş ve zamanla Türk-İslam dünyası için “seçilmiş zaferin” HristiyanBatı alemi açısından ise “seçilmiş travmanın” sembolü olmuştur. 1934 yılında İcra Vekilleri Heyeti
Kararnamesiyle camiiden müzeye dönüştürülmesi ise Türkiye’deki muhafazakâr-islamcı-milliyetçi
kesimler açısından “seçilmiş zaferin” geri alınması olarak görülmüştür. Bu çalışmayla, yoğun
sembolik anlamlara sahip Ayasofya’nın, müzeye dönüştürülmesinin dış politika boyutu
tartışılmaktadır. Çalışmada şu tezler savunulmaktadır: Birincisi, Türk dış politika yapıcıları,
Ayasofya’yı, uluslararası statükonun çatırdamaya başladığı bir kesitte İngiltere’nin liderlik ettiği
Batı ittifak sistemine katılabilmenin psiko-politik araçlarından biri olarak kullanmıştır. İkincisi,
Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesinin zorlayıcı faktörü, Türkiye’nin sınır güvenliğini ve siyasal
egemenliğini tehdit eden 1930’lar konjonktürüdür.